SIDe Projesi Kapsamında:
HERKES İÇİN MÜZE
BENİMLE DOKUN PROJESİ
SIDe Projesi Kapsamında:
HERKES İÇİN MÜZE
BENİMLE DOKUN PROJESİ
Altı Nokta Körler Vakfı
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği
Müzeler kapsamında fiziksel engelleri aşmak adına ulusal ve uluslararası ölçeklerde birçok proje geliştirilmektedir. Fakat geliştirilen çözümlerin uygulanmaması veya uygulamaların denetlenmemesi erişilebilirlik sorunlarına yol açmaktadır. Bu proje kapsamında çözüm önerisi geliştirirken insanların katılımcı olabileceği, engeli olan bireylerle iletişim kurabileceği ve farkındalık kazanabileceği bir yaklaşımın geliştirilmesi hedeflenmiştir.
Proje geliştirme sürecimizde2 farklı engel grubuna odaklanan STK’lardan tasarım ortaklarımızla problem tespiti üzerine görüşmeler sağlanmış ve müzelerde yaşanan erişilebilirlik problemleri araştırılmıştır. Fiziksel engeli olan bireylerin; doğru rampa kullanılmaması, girişin veya katlar arası ulaşımın uygun olarak çözülmemesi, sergi alanlarında manevralarına uygun boşlukların bulunmaması, sergi alanlarının geçişlerinde, kapılarda uygun olmayan eşik yükseklikleri gibi sorunlar sebebiyle birçok müzeye erişmelerinin mümkün olmadığı görülmüştür. Görme engelli bireylerde ise mekanın planının veya krokisinin algılanmaması, sanat eserlerinin sadece sesli betimleme biçiminde aktarılması ve Braille Alfabesi ile yazılan sanat eserinin açıklamasının tek başına yeterli görülmesi, mekan içinde hareket alanlarının kabartmalı zeminle belirlenmemesi ile ilgili problemlerin olduğu tespit edilmiştir.
Altı Nokta Körler Vakfı’ndan tasarım ortağımızın görüşmelerde bahsettiği üzere; görme engeli olan bireylerin nesneleri algılamalarının tek yolu işitsel tasvirler değildir; aksine birçok farklı duyu organı ile algılanmasının önemi vurgulanmıştır. Bu doğrultuda mekanları ve nesneleri algılarken dokunma duyularını yoğun olarak kullandıkları öğrenilmiştir. Sanat eserlerine, sergi ürünlerine dokunarak algılamak için bazı deneysel çalışmalar var olmakla birlikte, araştırmalarımız sonucu müzeler kapsamında çok fazla uygulanmadığı sonucuna varılmıştır.
Sorun tespitinden sonraki aşamada, görme engeli olan bireylerin sanata erişim konusundaki problemlerinin daha yoğunlukla karşılarına çıkması nedeniyle sanat eserlerinin erişimi konusuna odaklanıldı. Bu kapsamda genel ziyaretçiler için sanat eserlerinin birçok yorumuna ulaşmak veya sanat eseri yorumları yapabilmek mümkünken, seçilen engel grubu için erişim diline çevireceğimiz sanat eserinin de birçok yorumu aktarabilmesi gerektiğine karar verildi. Bu sebeple müze çalışanları ve uzmanlar dışında sanatla ve engelli erişimiyle ilgilenen insanların bu çeviriye dahil olabilecekleri interaktif ve katılımcı atölyeler düzenlenmesine yönelik bir metot tasarlanmasına karar verildi.
İNTERAKTİF VE KATILIMCI ATÖLYELER:
Birçok müze kendi bünyesinde atölye çalışmaları yapmaktadır. Bu projenin atölyesinde ise gönüllü katılımcılar, görme engeli olan katılımcılar, müze sanatçıları, sanat tarihçileri, sanatçı, küratör ve görme engeli olan bir danışman birlikte çalışarak bir sanat eserinin görme engeli olan bir birey için nasıl erişilebilir kılınacağı üzerinden bir çalışma yürütülmesi planlanmıştır. Dokunarak algılama üzerine yapılacak bu atölyelerde son ürün müzede sergilenen eserlerin birer kabartma hali olacaktır. Bu hususta Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun İki Balık ve Aşık Veysel resim çalışmaları seçilerek; erişime açık replikalar halinde nasıl sergilenebileceği konusunda örnek bir çalışma hazırlanmıştır. Atölye çalışması iki haftada bir şeklinde her ay iki kere düzenlenmesi öngörülmektedir. Bu çalışmalardan biri çocuklara yönelik olurken diğerine her yaştan katılımcının dahil olması planlanmıştır.
Gerçekleştirilen atölye çalışması sonucunda elde edilen çıktılar iki hafta boyunca sergilenecek ve gelen misafirler çıkan işlere dokunarak sanat eserini algılayabilecektir. Bu çalışmalarla birlikte hem görme engeli olan bireyler sanat eserlerinin farklı yorumlarını algılayabilecekler hem de katılımcıların farkındalığı artarken; atölye bilinirliğinin artmasıyla toplumda oluşabilecek bir farkındalığa da katkı sağlanacaktır. Atölyelerin ayda bir kez çocuklar ile buluşmasının temel sebebi ise; çocukların da temelde dokunarak öğreniyor olmaları. Çocukların gelecekte daha farkındalığa sahip bireyler olmasını sağlayacak, sanat eserlerini öğrenmelerini sağlayacak, müzede sergilenecek bir iş çıkartabilecekleri bir atölyeye katılımları gelecek nesillerde müze kültürünün devam etmesine ve ayrıca erişilebilir mekanlar üzerinden bir yolda ilerlenmesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak proje kapsamında; müzelerde düzenlenecek atölyelerde gönüllü katılımcıların uzmanlar eşliğinde çıkardığı sonuç ürünler farklı yorumları içeren geçici sergiler halinde erişime sunulurken; aynı zamanda müzenin kendi bünyesinde kalıcı olarak sergilediği sanat ürünlerinin uzmanlar tarafından erişilebilir hale getirilen replikalarının da ziyaretçilere sunuluyor olması hedeflenmektedir.
Posterin üst bölümünde yatay olarak, soldan sağa sırasıyla SIDe Projesinin logosu, yanında İngilizce olarak projenin adı ve İngilizce özet açıklaması yer alıyor.
Proje posteri, her basamakta projeye ilişkin bilgi yazılarının ve tasarlanan müzenin üç farklı çalışma alanının gösterildiği bir merdiven şeklinde tasarlanmış. Grinin çeşitli tonları kullanılarak görsellere derinlik duygusu kazandırılmış. Görsellerde yer alan diğer çizimlerde ise ağırlıkla sarı renk kullanılmış.
“Kendini Sürdüren – Kendini yenileyen sistem” başlığı ile başlayan posterde ilk müze bölümü “Benimle Dokun” başlığını taşıyor. Görselde sanatçıların, müze çalışanlarının ve gönüllülerin birlikte sosyalleştikleri bir alan yer alıyor. Görselin solunda “Sosyal bağlantı – İnsanları sosyalleştirir ve yeni insanlarla tanışmaları için fırsat sağlar” ve “Katılımcılar – Sanatçılar, küratörler, müze yetkilileri ve gönüllüler” açıklamaları yer alıyor.
Bir sonraki basamak “Yaratıcılık – Süreç boyunca alternatif tekniklerin denenmesi yaratıcılığı artırır” başlığını taşıyor. Başlığın altında farklı teknikler kullanılarak sanatla etkileşime geçen ziyaretçiler ile müze çalışanlarının bulunduğu bir atölye ortamı görselleştirilmiş. Görselin solunda, “Kişisel yansımalar – Bireylerin bakış açısından farklı algılanan sanat eserleri” açıklaması yer alıyor.
Son başlık olan “Farkındalık Oluştur – Birlikte üretim farkındalığı artırır” başlığının sağında yer alan bölümde ise ziyaretçilerin duyusal ve fiziksel farklılıklarına uygun tasarlanmış bir sergi salonu görseli bulunuyor. Görselin solunda “Grup Sergisi – Birlikte üretim süreci ürünlerin kalitesini artırır”, görselin sağında “İş Birliğinde Üretim – Süreç Boyunca deneyim iş birliğinden kazanılır” yazısı ile Poster tamamlanıyor.
Posterin altında yatay olarak soldan sağa projenin kare kodu projeyi yapan öğrencilerin ve STK tasarım ortağının isimleri “Emircan Karagöz, Besim Ceylan, Rüya Yağmur Altıntaş, Satuk Buğra Tohumoğlu, agit Fatih Önal ve Eylem Yurtsever”, ve SIDe projesinin Bileşenlerinin logoları “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Loughborough Üniversitesi, Newton Fund, Altı Nokta Körler Vakfı, Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği” yer alıyor.