M.S.G.S.Ü. MİMARLIK FAKÜLTESİ
MİMARLIK BÖLÜMÜ
2019-2020 ÖĞRETİM YILI DİPLOMA PROJESİ
DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYELERİ:
Prof. Dr. Kayahan Türkantoz, Doç. Dr. Figen Gül Kafescioğlu, Dr. Öğr. Üyesi A. Rıdvan Kutlutan, Doç. Dr. Ayşegül Kuruç, Öğr. Görevlisi Sinan İzgi
BİR KAVRAM OLARAK EŞİK
“Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak” “Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer” TDK sözlüğünde ‘eşik’ kelimesinin en yaygın anlamı bu şekilde geçer.
Aslında eşik kavramı bu betimlemenin çok ötesinde anlam ifade eder. Eşik, iki (hatta daha çok) mekanı birbirinden ayıran ama aynı zamanda da birleştiren bir durum…
Eşik düz anlamıyla bir odaya veya yapıya girerken geçilen zemin olarak tarif edilirken, aynı zamanda bu geçiş hareketini temsilen; bir şeyin olmaya başlamasındaki ya da sonlanmasındaki aşamadır da. Hem mekânın hem hareketin özelliklerini barındırır.
Buradan anlaşıldığına göre; Eşik, fiziksel bir öge olabileceği gibi kavramsal bir öge de olabilir. Hatta felsefe ve edebiyatta daha çok bu yanıyla kullanılagelir.
Eşik, aynı zamanda, günümüzün karmaşık kent morfolojisini anlamak ve anlamlandırabilmek amacıyla da başvurulan bir kavramdır. Sözü edilen karmaşıklık, fiziksel olduğu kadar, sosyolojik, kültürel ve ekonomiktir de aynı zamanda.
‘Kentsel Eşik’ in mekansal tanımlarına rastladığımız ilk belirgin durak; Walter Benjamin’in 1927-1940 arasına tarihlenen Pasajlar çalışması olabilir. Benjamin bu projede ‘eşik’ kavramını sınırdan ayrı tutar; eşik ona göre bir bölgedir-geçici oluşumlar veya törensel bağlam da bu kavramı destekler. Değişim, dönüşüm, geçit, geçiş ve dalga hareketi bu durumun fiziksel karşılıklarıdır. Benjamin’in bu çalışması 20.yy başında mekânsal değişim okumalarının başatlarındandır.
Bu çalışmadan 25 yıl sonra ideal yaratma (ütopya) düşüncesinin toplumsal gerçeklikten uzak olduğunu savunan Michael Foucault heterotopya yazımında ara mekânlar yani eşikler, karşıt ve uyumsuz olarak nitelendirilebilecek durumların aynı bağlamda var olabileceği bir duruma işaret ederler. Foucault kendi döneminde bu yazdıklarıyla mimarlık dünyasında özellikle akademik dünyada tepki ile karşılanır. Ona göre kentler hem tecrit hem de nüfuz edilebilir yerlerdir.
Aynı dönemde Arnold Van Gennep’in 1908 tarihli “the rites of passage” çalışmasından etkilenen Victor Turner, “liminal”, “betwixt-between” terimlerini ortaya atar. Bu terimler, eşikte olma durumunun, ne bu ne öteki olduğu kadar, hem o hem de öteki olma durumudur. Bu ise ayrışmadan çok, bir iletişim, etkileşim ve geçişlilik durumunu betimler.
Eşik mekan, bir ‘arada olma’ durumu tanımlar. ‘Arada olmak’ veya ‘aradalık’, Modernist Teorinin ayrıştırarak tanımlayan ve mimariye de kent ölçeği/yapı ölçeği, form/işlev, iç mekân/dış mekân gibi zıtlaştırıcı kavramlarla yansıyan sonuçlarına karşıt kavramlar olarak tanımlanabilir.
Başka bir anlatımla eşik veya ara-mekân olma özelliği taşıyan mekânlar, sabit işlevselliklerle tanımlanan ayrıştırıcı, dönüşme/değişme olanağı vermeyen, kesin sınırlara neden olan yaklaşımlar yerine farklı nitelikteki (coğrafi, sosyolojik, kültürel, işlevsel vb) alanlar arasında ‘geçirgenlik’ sağlayan, uzun zaman dilimlerinde her gruptan (yaşa, işleve vb. göre oluşan gruplar) insan tarafından kullanılabilen zamansal-mekânsal ögelerdir.
Ara mekânlar çeşitli niteliklerde yapısal ögelerle (duvarlar, boşluklar, çatı veya zemin elemanları vb.) oluşan sınırlarla görünür kılınırken bireyler veya grupların hareketine, gündelik pratiklere göre mekânsal deneyim olanakları sunarlar.
Yukarıda adı geçen kavramlar, antropologların, edebiyat eleştirmenlerinin ve düşünürlerin çalışmaları içinden geçerek yüzyılın ikinci yarısının sonuna doğru mimarlık alanında yerlerini bulmaya başlar.
Eğer, Italo Calvino’ya göre kent, ‘ geometrik ussallık ile kördüğüm bir yün yumağına benzeyen insan varoluşunun giriftliği arasındaki gerilimi anlamada kendisine en büyük olasılıkları tanıyan imge‘ ise, o halde kent ölçeğinde, bu giriftliği oluşturan karmaşık toplumsal ve mekânsal katmanları anlamak ve tanımlamak için kullanılabilecek kavramlardan biri de ‘kentsel eşik’ kavramı olmalıdır.
Stavros Stavrides de Kentsel Hetorotopya kitabında, özgürleşme mekânları olarak kentsel eşikleri tanımlar ve “Özgürleşme bir süreçse eğer, yalnızca tanımlanmış özgürlük alanları oluşturmakla kalmayıp, dinamik dönüşümlere de yol açmak zorundadır. Böyle bir keşfin odak noktası somut mekanlar değil, mekânsal nitelikler olacaktır muhtemelen. Eşik fikri işte tam olarak bu düzeyde, özgürleşmenin mekânsal dinamiklerini yakalayan bir kavram olarak belirir” diye ifade eder.
Eşik ve ara-mekân kavramlarına söylem ve pratiklerinde yer veren mimarlardan Aldo van Eyck, ara-eşik mekânları, farklılıkların/karşıtlıkların ayrıştığı değil, her birine ait özelliklerin bir araya gelerek yeni bir bütün oluşmasına olanak tanıyan alanlar olarak tanımlar. Bu tür mekânlar farklı nitelikli alanlar arasında geçiş sağlayan mekânlardır.
Eyck’ın öğrencisi Herman Hertzberger, eşik alanların, farklı özellikteki bölgeler arasında geçiş ve bağlantının anahtarı olduğunu ve farklı düzenlerdeki alanlar arasında buluşma ve diyaloğun mekânını oluşturduğunu söyler. Hertzberger’in tasarımlarının incelenmesi tüm mekân algısını ve pratiğini bu düşünce üzerine kurduğu anlaşılabilir.
Bernard Tschumi için ara-mekânlar, karşıt elemanlar arasında gerilim yaratmak ve vurgulamak için bir ortam olarak tarif eder. Tschumi, ara mekân çözümlerinin eski kent dokusu ve yeni mimarlık arasındaki zıtlığı çözmek için bir yöntem olduğunu belirtir.
Sou Fujimoto da her tür mimari tanımda bir ara mekân varlığından söz eder.
Bu tanımlar ve örnekler bağlamında mimaride eşik mekanlar nasıl problematike edilebilir ve mekansal karşılıkları nelerdir? Doğal ya da insan tarafından şekillendirilmiş farklı kentsel bölgeler, sosyal, kültürel farklı özelliklere sahip alanlar gibi arada olma özelliği taşıyan tüm olasılıklar proje konusu kapsamına girer.
Ek Kaynaklar:
Quentin Stevens, “Betwixt and Between: Building Thresholds, Liminality and Public Space,” in Loose Space: Possibility and Diversity in Urban Life, ed. Karen A. Franck and Quentin Stevens (London; New York: Routledge), 73–92, (2007).
Marc Schoonderbeek, “The Border as Threshold Space of Simultaneities”, archimaera, s. 157
Ebru Şevik, Olgu Çalışkan, Heterotopyanın Alansallığı: Heterotopolojinin Temel Mekansal Koşulu Olarak Kentsel Eşikler
https://kentselmorfolojisempozyumu2018.files.wordpress.com/2019/04/m-46.pdf
- KentselHeterotopya.Stavros Stavrides, Sel Yayıncılık
- Le Corbusier: UrbanVisionsThrough Thresholds Maria Pia Fontana, Miguel Mayorga, Margarita Roa
https://www.researchgate.net/publication/304028745_Le_Corbusier_urban_visions_through_t hresholds
- Bjørn Thomassen ,Liminality and The Modern ,Living Through the In–Between, Routledge ,2014
- Zoe Thompson, Urban Constellations: Spaces of Cultural Regeneration In Post–Industrial Britain, Cambridge University Press , 2016
- Byung Chul Han, Zamanın Kokusu, Metis yayınları 2018
İzleme Listesi:
- Charles Burroughs: “SurfaceandThreshold: Antinomies of the Architectural Facade
https://www.youtube.com/watch?v=n-Qos9slBIA
- BetweenInside and Out (transition zones)
https://www.youtube.com/watch?v=5a_cfzC_HKE
- “Everykindof architectural definition has an in-between space” – Sou Fujimoto
https://www.youtube.com/watch?v=iJfJSgp8KGQ
- UN:DIRECT– Architectural Threshold in Sinchon, Korea
https://www.youtube.com/watch?v=Sf0a_8kqQDA
- TheSpace Between – Grouped Structures (An Architectural Essay)
https://www.youtube.com/watch?v=Bm9OgiP-N5o
Sözü edilen eksende tasarlanan projeler karma işlevleri içerebileceği gibi yer ve kavram ile kurduğu ilişkiler bağlamında farklı eşikler arasındaki bağlantılar için belirleyici olabilecek geçişler/ kentsel unsurları da (pasaj, geçit, arkad, avlu, köprü vb.) içermektedir. Proje konuları aşağıda belirtilen üç ana fonksiyon grubunu içermektedir.
1. Kültür Yapıları: Gösteri Yapıları, Kütüphane/ Medyatek, Toplum Merkezi, Müze/Arkeolojik Sit Alanları-Ören Yeri
2. Konaklama Yapıları: Toplu Konut,Otel, Öğrenci Yurtları, Yaşlı Yurtları, Mülteci Konaklama Merkezleri
3. Spor ve Rekreasyon Alanları: Kentsel ölçekte bağlayıcı/ayırıcı ve/veya ayırıcı niteliği olan süreklilik içeren park tasarımı, kapalı ve açık spor tesisleri, rekreasyon tesisleri
BİR KAVRAM OLARAK EŞİK
“Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak” “Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer” TDK sözlüğünde ‘eşik’ kelimesinin en yaygın anlamı bu şekilde geçer.
Aslında eşik kavramı bu betimlemenin çok ötesinde anlam ifade eder. Eşik, iki (hatta daha çok) mekanı birbirinden ayıran ama aynı zamanda da birleştiren bir durum…
Eşik düz anlamıyla bir odaya veya yapıya girerken geçilen zemin olarak tarif edilirken, aynı zamanda bu geçiş hareketini temsilen; bir şeyin olmaya başlamasındaki ya da sonlanmasındaki aşamadır da. Hem mekânın hem hareketin özelliklerini barındırır.
Buradan anlaşıldığına göre; Eşik, fiziksel bir öge olabileceği gibi kavramsal bir öge de olabilir. Hatta felsefe ve edebiyatta daha çok bu yanıyla kullanılagelir.
Eşik, aynı zamanda, günümüzün karmaşık kent morfolojisini anlamak ve anlamlandırabilmek amacıyla da başvurulan bir kavramdır. Sözü edilen karmaşıklık, fiziksel olduğu kadar, sosyolojik, kültürel ve ekonomiktir de aynı zamanda.
‘Kentsel Eşik’ in mekansal tanımlarına rastladığımız ilk belirgin durak; Walter Benjamin’in 1927-1940 arasına tarihlenen Pasajlar çalışması olabilir. Benjamin bu projede ‘eşik’ kavramını sınırdan ayrı tutar; eşik ona göre bir bölgedir-geçici oluşumlar veya törensel bağlam da bu kavramı destekler. Değişim, dönüşüm, geçit, geçiş ve dalga hareketi bu durumun fiziksel karşılıklarıdır. Benjamin’in bu çalışması 20.yy başında mekânsal değişim okumalarının başatlarındandır.
Bu çalışmadan 25 yıl sonra ideal yaratma (ütopya) düşüncesinin toplumsal gerçeklikten uzak olduğunu savunan Michael Foucault heterotopya yazımında ara mekânlar yani eşikler, karşıt ve uyumsuz olarak nitelendirilebilecek durumların aynı bağlamda var olabileceği bir duruma işaret ederler. Foucault kendi döneminde bu yazdıklarıyla mimarlık dünyasında özellikle akademik dünyada tepki ile karşılanır. Ona göre kentler hem tecrit hem de nüfuz edilebilir yerlerdir.
Aynı dönemde Arnold Van Gennep’in 1908 tarihli “the rites of passage” çalışmasından etkilenen Victor Turner, “liminal”, “betwixt-between” terimlerini ortaya atar. Bu terimler, eşikte olma durumunun, ne bu ne öteki olduğu kadar, hem o hem de öteki olma durumudur. Bu ise ayrışmadan çok, bir iletişim, etkileşim ve geçişlilik durumunu betimler.
Eşik mekan, bir ‘arada olma’ durumu tanımlar. ‘Arada olmak’ veya ‘aradalık’, Modernist Teorinin ayrıştırarak tanımlayan ve mimariye de kent ölçeği/yapı ölçeği, form/işlev, iç mekân/dış mekân gibi zıtlaştırıcı kavramlarla yansıyan sonuçlarına karşıt kavramlar olarak tanımlanabilir.
Başka bir anlatımla eşik veya ara-mekân olma özelliği taşıyan mekânlar, sabit işlevselliklerle tanımlanan ayrıştırıcı, dönüşme/değişme olanağı vermeyen, kesin sınırlara neden olan yaklaşımlar yerine farklı nitelikteki (coğrafi, sosyolojik, kültürel, işlevsel vb) alanlar arasında ‘geçirgenlik’ sağlayan, uzun zaman dilimlerinde her gruptan (yaşa, işleve vb. göre oluşan gruplar) insan tarafından kullanılabilen zamansal-mekânsal ögelerdir.
Ara mekânlar çeşitli niteliklerde yapısal ögelerle (duvarlar, boşluklar, çatı veya zemin elemanları vb.) oluşan sınırlarla görünür kılınırken bireyler veya grupların hareketine, gündelik pratiklere göre mekânsal deneyim olanakları sunarlar.
Yukarıda adı geçen kavramlar, antropologların, edebiyat eleştirmenlerinin ve düşünürlerin çalışmaları içinden geçerek yüzyılın ikinci yarısının sonuna doğru mimarlık alanında yerlerini bulmaya başlar.
Eğer, Italo Calvino’ya göre kent, ‘ geometrik ussallık ile kördüğüm bir yün yumağına benzeyen insan varoluşunun giriftliği arasındaki gerilimi anlamada kendisine en büyük olasılıkları tanıyan imge‘ ise, o halde kent ölçeğinde, bu giriftliği oluşturan karmaşık toplumsal ve mekânsal katmanları anlamak ve tanımlamak için kullanılabilecek kavramlardan biri de ‘kentsel eşik’ kavramı olmalıdır.
Stavros Stavrides de Kentsel Hetorotopya kitabında, özgürleşme mekânları olarak kentsel eşikleri tanımlar ve “Özgürleşme bir süreçse eğer, yalnızca tanımlanmış özgürlük alanları oluşturmakla kalmayıp, dinamik dönüşümlere de yol açmak zorundadır. Böyle bir keşfin odak noktası somut mekanlar değil, mekânsal nitelikler olacaktır muhtemelen. Eşik fikri işte tam olarak bu düzeyde, özgürleşmenin mekânsal dinamiklerini yakalayan bir kavram olarak belirir” diye ifade eder.
Eşik ve ara-mekân kavramlarına söylem ve pratiklerinde yer veren mimarlardan Aldo van Eyck, ara-eşik mekânları, farklılıkların/karşıtlıkların ayrıştığı değil, her birine ait özelliklerin bir araya gelerek yeni bir bütün oluşmasına olanak tanıyan alanlar olarak tanımlar. Bu tür mekânlar farklı nitelikli alanlar arasında geçiş sağlayan mekânlardır.
Eyck’ın öğrencisi Herman Hertzberger, eşik alanların, farklı özellikteki bölgeler arasında geçiş ve bağlantının anahtarı olduğunu ve farklı düzenlerdeki alanlar arasında buluşma ve diyaloğun mekânını oluşturduğunu söyler. Hertzberger’in tasarımlarının incelenmesi tüm mekân algısını ve pratiğini bu düşünce üzerine kurduğu anlaşılabilir.
Bernard Tschumi için ara-mekânlar, karşıt elemanlar arasında gerilim yaratmak ve vurgulamak için bir ortam olarak tarif eder. Tschumi, ara mekân çözümlerinin eski kent dokusu ve yeni mimarlık arasındaki zıtlığı çözmek için bir yöntem olduğunu belirtir.
Sou Fujimoto da her tür mimari tanımda bir ara mekân varlığından söz eder.
Bu tanımlar ve örnekler bağlamında mimaride eşik mekanlar nasıl problematike edilebilir ve mekansal karşılıkları nelerdir? Doğal ya da insan tarafından şekillendirilmiş farklı kentsel bölgeler, sosyal, kültürel farklı özelliklere sahip alanlar gibi arada olma özelliği taşıyan tüm olasılıklar proje konusu kapsamına girer.
Ek Kaynaklar:
Quentin Stevens, “Betwixt and Between: Building Thresholds, Liminality and Public Space,” in Loose Space: Possibility and Diversity in Urban Life, ed. Karen A. Franck and Quentin Stevens (London; New York: Routledge), 73–92, (2007).
Marc Schoonderbeek, “The Border as Threshold Space of Simultaneities”, archimaera, s. 157
Ebru Şevik, Olgu Çalışkan, Heterotopyanın Alansallığı: Heterotopolojinin Temel Mekansal Koşulu Olarak Kentsel Eşikler
https://kentselmorfolojisempozyumu2018.files.wordpress.com/2019/04/m-46.pdf
- KentselHeterotopya.Stavros Stavrides, Sel Yayıncılık
- Le Corbusier: UrbanVisionsThrough Thresholds Maria Pia Fontana, Miguel Mayorga, Margarita Roa
https://www.researchgate.net/publication/304028745_Le_Corbusier_urban_visions_through_t hresholds
- Bjørn Thomassen ,Liminality and The Modern ,Living Through the In–Between, Routledge ,2014
- Zoe Thompson, Urban Constellations: Spaces of Cultural Regeneration In Post–Industrial Britain, Cambridge University Press , 2016
- Byung Chul Han, Zamanın Kokusu, Metis yayınları 2018
İzleme Listesi:
- Charles Burroughs: “SurfaceandThreshold: Antinomies of the Architectural Facade
https://www.youtube.com/watch?v=n-Qos9slBIA
- BetweenInside and Out (transition zones)
https://www.youtube.com/watch?v=5a_cfzC_HKE
- “Everykindof architectural definition has an in-between space” – Sou Fujimoto
https://www.youtube.com/watch?v=iJfJSgp8KGQ
- UN:DIRECT– Architectural Threshold in Sinchon, Korea
https://www.youtube.com/watch?v=Sf0a_8kqQDA
- TheSpace Between – Grouped Structures (An Architectural Essay)
https://www.youtube.com/watch?v=Bm9OgiP-N5o
Sözü edilen eksende tasarlanan projeler karma işlevleri içerebileceği gibi yer ve kavram ile kurduğu ilişkiler bağlamında farklı eşikler arasındaki bağlantılar için belirleyici olabilecek geçişler/ kentsel unsurları da (pasaj, geçit, arkad, avlu, köprü vb.) içermektedir. Proje konuları aşağıda belirtilen üç ana fonksiyon grubunu içermektedir.
1. Kültür Yapıları: Gösteri Yapıları, Kütüphane/ Medyatek, Toplum Merkezi, Müze/Arkeolojik Sit Alanları-Ören Yeri
2. Konaklama Yapıları: Toplu Konut,Otel, Öğrenci Yurtları, Yaşlı Yurtları, Mülteci Konaklama Merkezleri
3. Spor ve Rekreasyon Alanları: Kentsel ölçekte bağlayıcı/ayırıcı ve/veya ayırıcı niteliği olan süreklilik içeren park tasarımı, kapalı ve açık spor tesisleri, rekreasyon tesisleri