MUHSİN DEMİRONAT
XX. yüzyıl Türk tezhip ve lâke sanatının en önemli isimlerinden biri olan Mehmed Muhsin Demironat, 1907 yılında İnebolu, Hatipbağı’nda doğdu. Daha sonra ailece İstanbul’a gelerek Beylerbeyi’ne Abdullahağa Mahallesi’ne yerleştiler. Babası Trablusgarp savaşlarında şehit olan Hüseyin Hikmet Bey, annesi ise Makbule Hanım’dır. Henüz çocuk yaşlarındayken Üsküdar’ın Toygartepesi’nde satın aldıkları evde yaşamaya başladılar.
Muhsin Demironat, ilk eğitimine Üsküdar Sultanisi’nde başladı. 1928 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’nu bitirdi. Bugünkü İstanbul Kız Lisesi’nin yerinde bulunan Öğretmen Okulu’nda okurken yazı derslerine gelen Tuğrakeş İsmail Hakkı Altunbezer’in yönlendirmesiyle boş vakitlerinde Medreset’ül Hattatîn’e devam etmeye başladı. Burada Altunbezer’den başka, Necmeddin Okyay, Kâmil Akdik, Hulusi Yazgan ve Bahaeddin Tokatlıoğlu gibi sanatkârlarla tanıştı.
Muhsin Bey, Öğretmen Okulu’ndan mezun olduktan sonra Bandırma’nın Perama isimli sahil köyünde öğretmen olarak göreve başladı. İki sene sonra Galatasaray Lisesi’nin ilk kısmına resim öğretmeni olarak tayin oldu. Bu arada kendisini tezhip sanatına yönelten hocası Tuğrakeş İsmail Hakkı Bey’le münasebetini kesmeyerek tezhip çalışmalarına devam etti. Bir süre sonra Güzel Sanatlar Akademisi’nde Altunbezer’in fahri asistanlığını yapan sanatkâr, daha sonra maaşını Galatasaray Lisesi’nden almak suretiyle Akademi’de öğretim üyesi olarak görevlendirildi.
1937 yılında Nezihe Hanım’la evlenen Muhsin Demironat’ın bu evliliğinden bir oğlu ve kızı bulunmaktadır. 1966 yılına kadar Akademi’deki tezhip hocalığına devam eden Muhsin Demironat, 1966’da Yıldız Porselen Fabrikası’na müdür tayin edildi. Muhsin Bey, burada bir yandan çini desenleri hazırlarken diğer yandan çini üzerine araştırmalar yaparak başarılı bir çalışma sergiledi. 1972’de Yıldız Porselen’den emekli olan sanatkâr, 1976 yılında Güzel Sanatlar Akademisi’nde Geleneksel Türk Sanatları Kürsüsü’nde, Yıldız Porselen Fabrikası’ndaki müdürlüğünün sonlarına doğru geçirdiği bir kalp ameliyatı ve kalbine pil takılması sebebiyle bozulan sağlığının elverdiği ölçüde tezhip dersleri vermeye devam etti.
Muhsin Demironat “Üsküdarlı Muhsin”, 27 Haziran 1983 yılında vefat etti ve pek çok sanatkârın bir arada bulunduğu Karacaahmet Kabristanı’na defnedildi.
XX. yüzyılın hattatları tarafından yazılmış güzel yazıların birçoğunu tezhiplemiş olan Muhsin Demironat, klasik üsluptan yola çıkarak tezhip sanatında birçok tarzı denemiş bir sanatkârdır.
Mısır Kralı Fuad için Kâmil Akdik tarafından nesih hattı ile yazılan Enam-ı Şerîf’i, 1935 yılında Muhsin Demironat tezhiplemiştir. Bu eser sanatkârın yaptığı ilk profesyonel çalışmadır.
İstanbul’un fethinin 500’üncü yıl dönümü nedeniyle hazırlanan “Fatih Divanı” için hazırladığı tezhipler ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi’nde bulunan bazı eserler, Muhsin Bey’in önemli eserleri arasında bulunur.
Muhsin Demironat’ın bugün özel bir koleksiyonda bulunan Kâzasker Mustafa İzzet Efendi’nin (1801-1876) muhakkak, sülüs ve nesih hatlarıyla yazdığı 220×120 cm ölçülerindeki Hilye-i Şerîfe’ye yaptığı muhteşem tezyinat, XX. yüzyıl Cumhuriyet döneminin en önemli eserlerinin başında gelir. Sanatkâr bu Hilye-i Şerîfe’nin tezyinatında; rûmî, bulut ve hatâyî motiflerini büyük bir ustalıkla kullanmıştır. Hilye’nin göbek ve koltuk tezhiplerinde tam ve yarım şemseler ile köşebentlerde zemin rengi olarak altını diğer alanlarda ise lâcivert rengini tercih etmiştir. Beyn-es sütûr tezyinatı için bulut ve hatâyî motiflerini, hilâl için hatâyî motiflerini, kullanan sanatkâr, dış pervaz için hatâyî motiflerinden oluşan muhteşem bir tasarımla sanatının zirvesine ulaşmıştır. Cümle bitimlerine yapılan dairevi noktalar (duraklar) ise gerek işçilik gerekse motif açısından son derece dikkate şayandır. Muhsin Demironat bu muhteşem tezyinatı iki yılda tamamlamıştır.
Tezhip sanatının yanı sıra lâke kitap kapakları konusunda da önemli eserler veren Muhsin Demironat, XVIII. yüzyılın en önemli çiçek ressamı, tezhip ve lâke sanatkârı Ali Üsküdârî’nin yolundan giderek birçok eserler vermiş ve bazı eserlerinde de “Muhsin-i Üsküdârî” şeklinde imza atmıştır.
48 yıllık sanat hayatında 60 kadar hilye olmak üzere yaklaşık 2500 kadar eser vermiş olan sanatkâr, XX. yüzyıl Cumhuriyet dönemi tezhip sanatına yön vermiş bir sanatkârdır. Muhsin Demironat Hocamızı rahmet ve sevgiyle anıyoruz.
* Bu İnternet Sitesi içeriğinde yer alan eserlerin (yazı, resim, görüntü, fotoğraf, video, müzik vb.) tüm yayın hakları saklıdır. Bu eserler izin alınmaksızın değiştirilemez, çoğaltılamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz, umuma iletilemez, başka bir lisana çevrilemez.